28 Mart 2016 Pazartesi

Itsukoi

Cumartesi günü,takip ettiğim utaitelerden biri twitcasting'te çok güzel bir şarkı söyledi.Yanda yorum yapan kullanıcılardan hemen şarkının ismini bulup dinledim.Youtube'ta da şarkıyla birlikte diziyle ilgili görüntülerin olduğu kısa bir klip vardı. (uzun versiyonunu buradan dinleyebilirsiniz.) Oradan da diziyi merak edip araştırdım ki ismi "Itsuka Kono Koi wo Omoidashite Kitto Naite Shimau" muş.Şiir gibi evet.Türkçesi şöyle bir şey "bir gün bu aşkı hatırladığımda kesinlikle ağlayacağım" Çok şükür  "Itsukoi" dye kısaltmışlar.İngilizcesi ise "Love that makes you cry" (daha acısız bir isim koysaydınız keşke.) İki gün boyunca başka pek de bir şey yapmadan (gece yarısı bilgisayarım artık dur deyip kendini kapattı gerçi) bütün bölümleri bitirdim.Şimdi kendimi çok boş hissediyorum.

Kısaca konusu; Sugihara Oto, annesi o daha çocukken öldüğü için üvey ailesiyle Hokkaido'da yaşayan bir kızdır.Ailesinin zoruyla kendisinden büyük bir adamla istemediği bir evlilik yapmak üzeredir. Hayallerinden vazgeçmiştir.Soda Ren de aynı Oto gibi ailesini kaybetmiş bir gençtir.Bütün hayatını dedesi ile kırsalda geçirdikten sonra dedesinin kaybettiği araziyi geri almak için Tokyo'ya çalışmaya gitmiştir.Fakat ev taşımacılığı işiyle gerekli parayı toplamaya çalışsa da Tokyo şartları zordur.Ren, arkadaşının birinden çalmış olduğu çantayı karıştırıp içindeki mektubu okuyunca onu sahibine geri götürmeye karar verir. Hokkaido'ya doğru yola çıkar ve olaylar gelişir.

Genel olarak castingi sevdim. Oto'yu Arimura Kasumi oynuyor. Strobe Edge'de izlerken ne kadar da şirin bir kız demiştim. Ren rolünde ise daha önce Solanin ve yarım bıraktığım Norwegian Wood'ta izlediğim Kora Kengo var. Onunla ilgili yorumlarda da bu tarz dramalarda oynayan Japon erkek tipinden farklı olduğu yazıyordu.Ben bu adamı sevsem de dizideki karakterini sevip sevmemek konusunda çok arada kaldım.Onu daha sert göründüğü rollerde izlemek isterim çünkü cool (bunu karşılayacak Türkçe bir sözcük bulamıyorum evet)  (bknz) bence.




İkinci esas çocuk rolü Nishijima Takahiro'nun (Nissy'miş lakabı)  Kendileri daha önce duymadığım AAA adlı Jpop grubunun üyesiymiş.Önce onu hiç sevmedim ve hiç tipim de değil ama sonra bana bir tatlı geldi! İçten bir hali var.Gidip yanağından sıkmak istiyorum.Bende böyle duygular uyandırıyor.




Ve tabi benim için dizinin ikemeni Sakaguchi Kentora'da Ren'in düzenbaz ama iyi kalpli arkadaşını oynuyor.Onun sahneleri gelince içimdeki fangirlü tutamayıp screenshot alıp durdum.Zaten en güzel sahneler onunla sevdiği kıza aitti. Heroine Shikkaku gibi izlemek istediğim filmlerde oynuyormuş.Yüreğim artık celebrity crush kaldıramıyor ama ben daha izlerim bu çocuğu.




Dizi tipik Japon dramaları gibi; herkesin birden aynı kişiye aşık olması,sevip de söyleyemeyenler,söyleyince olmayanlar,acıklı geçmiş hikayelerle doluydu.Gereksiz yere yaşattığınız dramlarla ömrümü yediniz! Fakat karakterler arasında geçen diyaloglar ve hikayenin ilerleyişi cidden güzeldi.İki günde beni baya kendine bağladı ve böyle olunca da karakterlere arkadaşım gibi oluyor.Bitince bir süre üzülüyorum. (God,I should get a life.)

Ayrıca dizinin Tokyo'da geçmesi ve (ilk başta vurulduğum) müzikleri beni ağlatacaktı.Çünkü yazın Tokyo'dayken izlediğim şeylerin içindeymişim gibi hissetmiştim.Daha önce dizi izlerken Tokyo'yu görsem orası sadece benim için çok gitmek istediğim bir yerdi.Şimdi ise benim de kısa süre için bile olsa bir zamanlar bulunduğum bir yer.Üzülüyorum işte.


He bi de sen üz beni tamam



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder