Hava kapalı ama sıcaktı. İstasyondan çıkıp Tokyo Tower'ı görünce mutlu oldum.Tokyo'da olmanın bir simgesi gibi.Kısa bir yürüyüş mesafesi ile kulenin olduğu yere vardık.Giriş 900 yendi. (türk parasıyla 19 lira civarı)
Daha önceki Skytree yazımda,önce Tokyo Tower'a gitmenin daha iyi olacağını söylemiştim çünkü ona göre minik kalıyor ama ben özellikle şu camlı yerleri çok sevdim;
İçeride ayrıca hediyelik eşyaların satıldığı yer ve kafe de vardı.
bu kartı almadım da aklımda kaldı :' |
İçeride One Piece'le ilgili bir şeyler vardı ama ek bir ücret verip girebiliyorsunuz |
bu aldığımız taiyaki gibi olan şeyin tadı çok güzeldi |
Aynı gün okuldan çıktıktan sonra Akihabara'nın yolunu tuttuk.Daha önce iki kere gitmiştik ama iyice dolaşmamıştık. Biz Akihabara İstasyonu'nundan çıktığımız sırada birileri canlı müzik yapmak üzere hazırlanıyordu.Japonya'da en sevdiğim şeylerden biri de bu.İzin falan alıyorlar mı bilmiyorum ama müzisyenler böyle yerlerde hem sokak performansı yapıyorlar hem de afişlerini dağıtıp,cdlerini satıyorlar.
Belgin'e haydi ne çalacaklar dinleyelim dedim.Önce bu üstteki fotoğrafın çekildiği yerden gizli gizli bakıyorduk ama çalmaya başladıklarında haydi ortaya gidelim diye ısrar ettim.Hem iyilerdi hem de çok tatlı çocuklardı.Bir süre sonra karşılarında küçük bir kalabalık oluştu.Solist şarkı aralarında devamlı "öne gelin,öne gelin" dediği için biraz utandım.O anların videosuna da şuradan bakabilirsiniz.
Çalmayı bitirdiklerinde dinleyenlerden bazıları afiş ve cd almak için yanlarına gitti.Biz de gitaristin yanına gidip afiş aldık ama ben o sırada Japonca konuşamadım.Çocuk da gülerek "yokatta" (mutluymuş) dedi Güzel bir andı.
Bu küçük çaplı konserden sonra da yemek yeyip Akihabara'da dolaştık.O gün bunları çekmişim;
bundan istediğim çıkmadı diye hala hüzünlüyüm |
işinde gücünde maid |
O akşam anime figürleri satan yerleri de gezdik ama fotoğraf çekilmesi yasak olduğu için görevlilerin önünde çekemedim.Ayrıca ufacık bir figür bile çok pahalıydı.
to be continued...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder