Hazırlanıp dışarı çıktığımızda insanlar hep bize bakıyorlar gibi geldi.Bir de yukatayla yürümek cidden zor çünkü bir yandan obi (o kuşak) belinizi sıkıyor bir yandan da etek dar olduğu için biraz minik adımlarla yürümek zorunda kalıyorsunuz.
Bir kaç trenle aktarma yaparak festivalin olduğu yere geldiğimizde çoktan havai fişekler atılmaya başlamıştı ve ÇOK KALABALIKTI! (hep öyle oluyormuş) Kalabalığın arasından (bazen de kaynak yaparak haha) festival alanına doğru yürüdük.
Arkadaşımız çok kalabalık olduğu için olduğumuz yerde duralım daha ileri gitmeyelim deyince aşağıda bir yerde durup havai fişekleri 20-30 dk kadar izledik.Benim aklımda tabi esas kızla çocuğun yukata giyip festivale gittiği shoujo animeler vardı.O gece orada havai fişeklerden çok yukatalı gençlere baktığımı itiraf etmiştim! Ya çok hoş görünüyorlardı ne yapayım. Öyle giyinip gelenlerin neredeyse hepsinin yanında da kız arkadaşı olması ayrı hüzünlüydü. (bir daha festivale gelirsem ben de yukatalı biriyle geleceğim :'D )
şu gördüğünüz polis megafonla sinir bozucu bir şekilde devamlı anons yapmaktaydı |
Gecenin sonunda sıcak ve kalabalıktan biraz bunalmıştım.Aynı zamanda obi yüzünden belim ağrıyordu (tekrar giymek isterim ama bunu daha uzun süre nasıl giyiyorlar!) ve ah tabiii Belgin'in de benim de aklım yukatalılarda kalmıştı...
Ertesi gün okuldan çıktıktan sonra Tokyo Dome'un oradaki Moomin Cafe'ye gittik.Çok şirin bir yerdi.Çalışanlar otururken yanınıza kocaman peluş ayıyı bırakıp gidiyorlar.Normalde böyle yerlerde içerisinin fotoğrafını çekmek yasak olabiliyor.Fakat ben birinin doğum günü kutlanırken çaktırmadan bunu çektim. (cause I like living dangerously ghsdf)
ortam bu şekildeydi |
belgin'in instagramından çaldığım foto |
süpürülmüş kek, Moomin ve tipsiz ben |
to be continued....
Yukata çok yakışmış, çok güzel olmuşssun(≧∇≦)/
YanıtlaSilsank yu~(*/∇\*)sana da çok yakışmış bir daha oralarda giyeriz umarım!
Sil